- Tümünü Gör
- Altyapı Projeleri & Proje Finansmanı
- Birleşme & Devralmalar
- Banka & Finans
- Enerji & Doğal Kaynaklar
- Gayrimenkul Hukuku
- Rekabet Hukuku
- Uluslararası Ticaret ve Gümrük
- Kişisel Verilerin Korunması
- Genel Şirketler Hukuku
- Uyuşmazlık Çözümü
- Sermaye Piyasaları
- Beyaz Yaka Suçları & Yolsuzlukla Mücadele
- Varlık ve Servet Yönetimi
Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’un (“Kanun”) 1. maddesini iptal etti. AYM’nin iptal kararı 15 Ekim 2025 tarih ve 33048 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu madde Cumhurbaşkanı’na kambiyo işlemleri, kıymetli maden ve taş ticareti, ihracat/ithalat işlemleri gibi alanlarda düzenleme yapma yetkisi tanıyordu.
AYM, bu hükmün Anayasa’nın 7. maddesindeki “yasama yetkisinin devredilmezliği” ilkesine aykırı olduğuna karar verdi. AYM’nin gerekçeleri özetle şu şekilde:
- Cumhurbaşkanı’na döviz, banknot, menkul kıymet ticareti gibi geniş bir alanda doğrudan düzenleme yapma yetkisi verilmişti. Ancak Kanun bu yetkinin hangi ilkeler doğrultusunda kullanılacağına dair yeterli bir çerçeve çizmiyordu.
- Temel ilke ve esaslar kanunda belirlenmeksizin, ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmını ilgilendiren bu hususlarda doğrudan düzenleme yapma yetkisinin yürütmeye verilmesi, Anayasa’da düzenlenen yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
AYM, iptal kararının yaratacağı hukuki boşluğun kamu yararını zedelememesi için, kararın Resmi Gazete’de yayımlandıktan dokuz ay sonra, yani 15 Temmuz 2026’da yürürlüğe girmesine hükmetti.
Bu karar, 1. Maddeye dayanılarak çıkarılmış olan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve buna dayanan diğer düzenlemelerin kanuni dayanağı ortadan kaldırıyor.
AYM kararları geriye yürümüyor, ancak bu düzenlemelerin hukuki geçerliliğini koruyabilmesi için iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni bir yasal çerçeve oluşturması bekleniyor. Aksi takdirde, dövizle sözleşme yapma yasağını düzenleyen Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ başta olmak üzere kambiyo rejimine ilişkin birçok düzenleme, hukuki dayanaktan yoksun kalma riskiyle karşı karşıya kalabilir.